Benim Pencerem

Hayatta, herkesin dünyaya baktığı bir penceresi vardır. Ona göre yorumlar çevresinde olup bitenleri, hayatına girenleri ve yaptığı işi. Odur bizim aslında olayları yorumlayış ve anlayış biçimimiz. Mola verip bakmak gerekir “Ben ne yapıyorum ve ne öğreniyorum?” diye. Bu yalnızca sosyal hayatımız için değil, günümüzün yarısından fazlasını geçirdiğimiz iş hayatımız için de geçerlidir.

Benim penceremden yönetici asistanı olmanın kazanımları bunlar:

– Dinamik olması… İki gün, hatta iki saat asla birbirinin aynı değildir. Yangınla mücadele ve işin rahat akmasını sağlayacak yaratıcı çözümler üretebilmek.

– Görevimin değişkenliğini çok seviyorum, bir saat toplantı notu yazarsın, bir diğer saat şirketin bir organizasyon faaliyeti için menü belirlersin, akşama patronun konuşmacı olduğu çok önemli bir konferansta ona eşlik ediyor olabilirsin.

– Dünyanın her yer yerinde dostluklar kurarsın, her milletten meslektaşlarınla iletişim halindesindir, yine her milletten çözüm ortakların vardır. Başka hiçbir meslek dalı bu çok kıymetli iletişim ağına sahip değildir.

– İşin en tepesindeki karar verenler ile yakın çalışmak, verilen kararların sırdaşı olmak, patronumun hayatının daha yumuşak ve kolay akmasını sağlamak.

– Fark yaratmak, desteklemek ve bir insanın iş hayatına değer katmak, yaptıklarınız daima diğerlerinin verimliliğine yardım eder.

– İşlerimi zamanında tamamladığım sürece kendi iş yükümü planlama esnekliği.

– Farklı iş alanları/şirketlerde kullanabilecek iyi beceriler. İstediğiniz endüstride çalışabilirsiniz. Çok geniş bir iş çeşitliliği var. Bu meslek hemen her iş alanında gerekli olduğundan, işsiz kalmak sizin endişeniz değildir.

Siz de benim gibi obsesif kompülsif değerlendirilebilecek becerilere sahipseniz bu becerilerinizi insanlara yardım etmek için kullanabilirsiniz.

Her konuda ihtiyacı, insanlar fark etmeden düşünebilmek “öngörü” fark yaratmak!

Author avatar
Şebnem Toker